türkiye’de kumar yargı yetkisi olmayan 9

  • Post author:
  • Post category:pbt2

BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

Kaldı ki göz hapsi cezası iç hukukumuzda hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul edilmiştir. AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler taraf ülkelerin göz önünde bulunduracağı asgari standartlardır. Ülkeler vatandaşlarına bu asgari standartlardan daha geniş hak ve özgürlük tanıyabilir. Bu durumda Sözleşmenin denetim organı olan mahkeme öncelikle ülkenin iç hukukunda yer alan düzenlemelere bakacak,  eğer iç hukuktaki hak ve özgürlüklerin daha geniş olduğunu tespit ederse denetiminde bu normları esas alacaktır. Hal böyleyken iç hukukumuzda kişi özgürlüğünü ihlal eden bir ceza olarak kabul edilen göz hapsi cezasının verilmesinde de 5. Maddedeki kriterler aranacak ve kişi özgürlüğünün ihlal edildiği kabul edilerek, AİHSnin 5. Fıkraları uygulanarak göz hapsi disiplin cezası da yargı yerince denetlenebilecektir. 638 No.lu KanunHükmünde Kararname ile yapılan değişiklikler dedikkate alındığında; sayılı“Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında paribahis ve ŞansOyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun” 2. Kanaatimizce yargı denetimine kapalı olan disiplin cezalarının denetiminde AYİM’nin katı tutumu gereksizdir. Çünkü disiplin cezasını gerektirmeyen bir eylemden ceza vermek AsCK’nun 111. Maddesine göre suç sayılmış ve bu şekilde ceza verenlerin beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.

  • (4) Savaş zamanında TürkiyeDevleti zararına olmak üzere, düşman askerî hareketlerini kolaylaştırmak veyaTürkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar vermek maksadıyla yabancıylaanlaşan veya anlaşma olmasa da aynı sonuçları meydana getirmeye yönelikfiilleri işleyen kişiye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
  • Fıkrasında Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimi dışında kaldığının belirtildiği, aynı hükmün 1602 Sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 21.

Hazırlanan programların, ilgili Bakanlığın olumlu görüşü alındıktan sonra Üst Kurul tarafından radyo ve televizyonlarda yayınlanması sağlanır. (1) Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Cumhurbaşkanı veya görevlendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan geçici yayın yasağı getirebilir. Ben burada bu Anayasa Değişikliği Teklifi hakkındaki görüşlerimi kısaca açıklamak istiyorum. Bununla amacım, Değişiklik Teklifini görüşecek Anayasa Komisyonu üyelerine yol göstermek veya Değişiklik Teklifini oylayacak milletvekillerini uyarmak değildir. Uyarılarımın işe yaramadığını bilecek kadar tecrübe sahibiyim[2]. Amacım Türk anayasa hukuku doktrininin bir üyesi olarak, tarih karşısında sorumluluğumu yerine getirmekten ibarettir. İstedim ki, bu Değişiklik Teklifine zamanında karşı çıktığım kayda geçsin.

(2) Bu suçun bir örgütünfaaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı oranındaartırılır. (2) Bu suçlardan dolayı tüzelkişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. (3) Bu suçlardan dolayı tüzelkişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. (5) Bu madde gereğince kamudavasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine,malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez. (2) Fiili işlediği sırada onikiyaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, busürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamışolan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez. (2) Fiili işlediği sırada onikiyaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, busürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamışolan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer. (3) Sağlık kurulu raporunda,akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre, güvenlik bakımındankişinin tıbbî kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bununsüre ve aralıkları belirtilir.

Ancak AYİM’nin görev alanı dikkate alındığında bu istisna kapsamına dahil edilemeyeceği yönünde karar verilmesi ihtimalinin daha yüksek olduğu kanaatindeyiz. Burada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin öngördüğü “alenilik” şartının da bir ihlali vardır. Zira Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununda aleniliği ihlal eden başkaca bir hüküm yoksa da, 52. Çünkü mahkemenin kararına dayanak teşkil eden belgeler gizli kalmıştır. Maddesinin son fıkrası idare tarafından gönderilen “gizli” belgelerin davacıya gösterilmemesi “silahların eşitliği” ilkesinin ve dolayısıyla hakkaniyete uygun yargılanma hakkının tipik bir ihlalidir. Seçilen  üyeler  rütbe  ve  kıdem  sırasına  göre  AYİM  başkanlığına,  başsavcılığına,  daire  başkanlıklarına  ve  üyeliklere  Milli Savunma Bakanı  ve Başbakan tarafından imzalanan ve Cumhurbaşkanı tarafından  onaylanacak  kararname  ile  atama  yapılır  ve  atamalar  Resmi  Gazetede  yayınlanır. Mahkeme  başkanı,  başsavcı  ve  daire  başkanlarının  askeri  hakim  sınıfından  olması  zorunludur(m.9). AYİM’de  askeri  hakim  üyeler  ve  kurmay  subay  üyeler  olmak  üzere  iki  tür  üye  vardır. En  az  yarbay  rütbesindeki  birinci  sınıf  askeri  hakimler  ile,  iki  yılını  doldurmuş  kurmay  yarbaylarla  albay  rütbesinde   üç  yılını  doldurmamış  kurmay  subaylar  üye  seçilebilir(m.7). Askeri  hakim  sınıfından  olan  üyeler,  bu  sınıftan  olan  başkan  ve  üyeler  tamsayısının  salt  çoğunluğu  ile  her  boş  yer  için  gösterilecek  üç  aday  arasından,  hakim  sınıfından  olmayan  üyeleri  ise  Genelkurmay  Başkanlığınca  her  boş  yer için gösterilecek üç aday arasından  Cumhurbaşkanınca  seçilir(m.8). AYİM Başkanlar Kurulu, başkan, daire başkanları ve  her  dairenin  en  kıdemli  birer üyesinden oluşur. Başsavcılığı ilgilendiren konularda başsavcı da kurula  katılır.

Maddesi hakkında Senato Geçici Komisyonunun mütalaasında; “Bu tasarıda disiplin mahkemelerinin görev ve yetkisine giren suçlar ile ilgili soruşturmayı yapacak olan kişiye ‘disiplin subayı’ denmiştir. Bu terim mülga 1631 sayılı Askeri Muhakeme Usulü Kanununda kullanılan ve adli amir terimine mütenazır olan adli subay karşılığıdır. Tasarıda disiplin mahkemesi ismine uygunluk sağlamak için ‘adli subay’ yerine ‘disiplin subayı’ kavramı kullanılmıştır. Bu göreve prensip olarak askeri savcı hizmetinden bir askeri savcı veya yardımcısı verilecektir. Atanması askeri savcı olarak değil, disiplin subayı olarak yapılacaktır. Disiplin mahkemelerinde kamu davasını takip edecek olanlar nezdinde disiplin mahkemesi kurulan komutan ve onun yardımcısı durumunda bulunan disiplin subayıdır” denilmektedir (Kerse, s.55). AYİM benzer bir kararında; yine askeri hizmetle hiç ilgisi olmayan bir emre aykırı davranmayı disiplin tecavüzü kabul eden disiplin amirinin takdir yetkisine müdahale etmemiştir. Kanaatimizce bu disiplin cezası da “sebep unsuru” yönünden yok hükmündedir. Dava dilekçelerinde verilen disiplin cezalarının AİHS’ne aykırılığı ileri sürülmüş olmasına rağmen AYİM’nin kararlarında bu hususun hiç tartışılmadığı kararları da bulunmaktadır[803]. Maddesini ve AİHS hükümlerini hiç tartışmadan, disiplin cezalarının yargı denetimine kapalı olduğu gerekçesiyle davaları reddetmiştir. Görüldüğü üzere yukarıda serdedilen Anayasa hükmü ile açıkça “temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların” çelişmesi halinde hangisine üstünlük tanınacağı düzenlenmiş, Anayasa hükmü ile milletlerarası andlaşma hükmünün çelişmesi durumu kapsama alınmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları, disiplin suçları bakımından genel olarak 657 sayılı Kanundaki düzenlemelere, istisnaen emre itaatsizlik ve saygısızlık fiilleriyle sınırlı olarak Askeri Ceza Kanunu ile Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler.

Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlıyacak tedbirleri alır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.

Maddenin kapsamı o kadar geniştir ki; “adli işlemler nedeniyle” verilen bir emri yerine getirmemek dahi suçu oluşturabilir. Bunun yanında; kamu güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması amacıyla bir emir (genelge) yayımlanmış olabilir. Nitekim, belediyece yayımlanan emre uymayınca bu maddeden ceza verilebilir. Ancak belediyelerin yayımladığı emre uymamanın cezalandırıldığı tek hüküm bu değildir. Nitekim 1608 Sayılı Yasaya göre de belediye emirlerine uyulmaması idari cezayı gerektirir. Bu cezaların özelliği; etkisini kişinin parasal varlığı veya sahip olduğu eşya üzerinde göstermeyip, görev yerindeki statüsü üzerinde göstermesidir. Örneğin, bir memurun aldığı kınama cezası, memurun görev şartlarını etkiler ancak, onun toplumda da kınanan kişi olması sonucunu doğurmaz. Bu cezaların bir özelliği de; tüm idari cezalara karşı yargı yolu açık olmasına rağmen, disiplin cezası olan uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır. Bundan sonra Kabahatler Kanununun yasalaşma süreci ele alınarak, özellikle Türk Yargı örgütüne Anayasal düzeyde etki eden “itiraz mercii”ne ilişkin yaşanan safha tahlil edilecektir.

Onur Kurulu soruşturmanın yapılması görevini kendi üyelerinden birine verebilir veya soruşturmayı kendisi yürütebilir. Kurulun ilk toplantısında asıl üyeler aralarından bir başkan ve sekreter seçerler. Salt çoğunlukla toplanarak Yönetim Kurulunca kendisine gerekçe belirterek gönderilen disiplin soruşturması dosyalarını ve konuları inceler, durumu yönetim kuruluna bildirir. Toplam onursal üye sayısı asıl üye sayısının yüzde üçünü aşamaz. İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir.

Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecekceza yarı oranında artırılır. (2) Görevi gereği düzenlemeyeyetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyibaşkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belgedüzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekizyıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Önemsiz tür ve miktardapatlayıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında,kullanılış amacı gözetilerek, bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindekienerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına aittesislerde işlenmesi hâlinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu fiilinbir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, onbeş yıla kadar hapis veonbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. – (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçlarıişlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadarhapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yılakadar hapis cezası verilir. (5) Birinci fıkrada sayılan hakve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıylahapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemeküzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkininkullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. – (1) 11 ve 12 nci maddelerde belirtilenhâllerde, soruşturma konusu suçun yer aldığı kanun maddesinde hapis cezası ileadlî para cezasından birinin uygulanması seçimlik sayılmış ise soruşturma veyakovuşturma açılmaz. [305] Disiplin cezalarının belirli süreler sonunda sicilden silinmesini öngören 657 SK’nın 133. Maddesinin, disiplin kurulu üyelikleri bakımından DY ile işlemez hale getirilmesinin, normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir (Oğuz Sancakdar, Disiplin Yaptırımı Olarak Devlet Memuriyetinden Çıkarma ve Yargısal Denetimi, Yetkin Yayınevi, Ankara 2001, s.283). Ancak disiplin kurulu üyeliği yapacak kişilerin tarafsızlıklarının ve güvenilirliklerinin sağlanabilmesi için, adli sicilden silinse dahi disiplin cezası almamış olmalarının aranması daha uygun bir yöntemdir.